"Gün Yan Yana Olma Günüdür"

"Gün Yan Yana Olma Günüdür"
08/03/2023 · Haberler

Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında bugün Kent Konseyi salonunda bir toplantı gerçekleştirdi. Çanakkale Belediye Başkanı eşi Hale Gökhan, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Rebiye Turan Ünüvar, Çanakkale Kent Konseyi Başkanı Ali Aydın Çalıdağ, Çanakkale Kent Konseyi Genel Sekreteri Gülay Aktaşçı, çok sayıda STK ve dernek temsilcilerinin katıldığı toplantıda, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Didem Gürdoğan açıklamayı yapan isim oldu. 6 Şubat depremlerinin hatırlatıldığı toplantıda, "Bu yıl ki temamızı Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak; Deprem bölgesinde kaybettiğimiz tüm kadınlara ve ailelerini kaybeden çocuklara ayrıca enkaz sonrası uzuvlarını kaybeden kadınlara ve çocuklara atfediyoruz. GÜN SARSILAN YÜREKLERİMİZİ GÖNÜL BİRLİĞİYLE SARMAK GÜNÜ" mesajı verildi.

Açıklamanın tam metninde ise şu ifadelere yer verildi;

8 Mart günü, bundan yüz atmış altı yıl önce New York'ta tekstil fabrikasında çalışan kadın işçilerin eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma, doğum izni gibi insanca yaşama ve çalışma koşulları için bir eşitlik mücadelesi başlatmasıdır. Çoğu kadın olan 129 kişi, bu haklı taleplerinin bedelini,atölyelerde çıkarılan yangınlarda boğularak veya yanarak ödemiştir.
Bu olaydan 53 yıl sonra kadın insan hakları için mücadele veren bir başka kadın ise Clara Zetkin, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmasını önererek kadınların mücadelesini tarihin sayfalarına yazdırdı.
Bundan dolayı;
8 Mart Kadın Mücadelesinin simgelenmiş toplumsal hareketlerinden biridir.
8 Mart 1857'de başlayan günümüze kadar uzanan kadınların onurlu bir yaşam için verdiği emek ve dayanma gücüdür.
Bugün; Tarih boyunca hak ve özgürlükleri başta olmak üzere, emeği için mücedele veren, emekçi kadınları ve 6 Şubat Maraş merkezli, 20 Şubat ise Hatay merkezli 11 ilimizde meydana gelen deprem sonrasında hayatlarını kaybeden bütün insanları, kadınları ve çocukları Saygıla Anıyoruz.
Yasımız ve acımız tarifsizdir. Ülkemiz Cumhuriyet tarihinde bir depremler zinciri yaşadı ard arda iki deprem ve artçı şoklarla topraklarımız sarsılırken farkındayız ki deprem geldiği zaman sadece doğal bir sarsılma değil sadece yer ve zemin sarsılmıyor, üzerinde bulunan bütün yapı sarsılıyor; kültür sarsılıyor, sosyokültürel yapı sarsılıyor, ekonomi sarsılıyor, insanlar sarsılıyor, aileler sarsılıyor, insanların beklentileri sarsılıyor herşey sarsılıyor büyük bir sarsılma gerçekleşiyor. Ama en büyük sarsılma ise gerçekten insanların yüreklerinde ki sarsılmadır. Yüreklerimiz daraldı boğazımız düğüm düğüm, anlatılmaz duyumlar içinde boğulduk adeta gözlerimiz yaş içinde herbirimiz keşke bizde orada yardım edebilsek o küçük deliklerden açılan kanallardan ellerimizi uzatarak kurtarabilsek o bebekleri, insanları modundayız. Yapacağımız yardımları uzaktan ulaştırdık, birbirimize tutunmak böylesi günlerde paylaşıp dayanmak, iç sızını giderebilmek tek gönül olduğumzu hissetmek dokunmak kadar etkili, depreme hazırlıklı olmanın bilincinin ne olduğunu bir kez daha anlamış ve hatırlamış olduk.
Şimdi amacımız tam da bu kırık, sertleşmiş, kapalı ve korkulu dolu yüreklere bir nebzede olsa depremden etkilenen kızkardeşlerimizin acılarına ortak olmak ve yaralarını sarmaktır. Bugün bizlerin sormluluğu çok önemlidir. Ülkemizde deprem sonrası ağır kriz koşullar oluşmuştur. Dayanıklı, dirençli, umutlu ve mutlu kadınlarla, mutlu çocuklarla, mutlu ailelerle ve mutlu toplumlarla örülü yaşamın yaratılması için gün yan yana olma günüdür.
Ayrıca insani yaşam koşulları sadece deprem bölgelerinde değil bölgeden yakın şehirlere göç etmek zorunda kalan insanlar içinde barınma alanları, temiz ve nitelikli yaşam koşulları sağlamasında bizlere önemli görevler düşmektedir.
Birbirimize umut ve inançla aklı selimle yaklaşıp yaralarımızı her zaman olduğu gibi gönül birliğiyle sımsıkı ötelemeden sarmalıyız. Yurdumuz çok büyük kanayan bir yara içinde bu yarayı deprem bilinci ve kültürüyle onarmalıyız.
Günümüz Dünyasında salgın hastalıklar, ekonomik krizler, doğal afetler, savaşlar ve göçler devam etmekteyken en çok kadınların hayatının her alanında oldukça olumsuz koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğini görmekteyiz.
Değerli Emekçi Kadınlar;
Bizler biliyorz ki kadın mücadelesi aynı zamanda kadınlara yönelik tacizle, tecavüzle, şiddetle hesaplaşma mücadelesidir. Ne yazık ki dünyada ve ülkemizde özellikle çocuk istismarı, 19 yaş altı doğurganlık, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, sosyal-ekonomik alanda kadın-erkek eşitsizliği, adaletsizliği gibi konularda da hala gündem çok dolu ve bu yüzyılda da devam ettiğini görmekteyiz.
Kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçilmesinde eğitim, sağlık, adalet, güvenlik ve sosyal hizmet birimlerinin işbirliği halinde çalışması önem arz etmektedir.
Biz Çanakkale Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak; Kentimizde yaşayan tüm kadınların toplumsal yaşamda etkin hale getirilmesi, kadının hak ve hukunun korunması, din, dil, ırk, kültür, sınıf, eğitim ve düşünce farkı gözetmeksizin kent içinde ve yerel karar alma mekanızmalarında aktif rol almalarının sağlanması için gönüllülük temelinde çalışmalarını bütüncül ve kapsayıcı bir biçimde sürdürmektedir.
Bu yıl ki temamızı Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak; Deprem bölgesinde kaybettiğimiz tüm kadınlara ve ailelerini kaybeden çocuklara ayrıca enkaz sonrası uzuvlarını kaybeden kadınlara ve çocuklara atfediyoruz.
GÜN SARSILAN YÜREKLERİMİZİ GÖNÜL BİRLİĞİYLE SARMAK GÜNÜ
Umut ve dayanışma ile nice 8 Mart'lar

Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı
Didem GÜRDOĞAN

ÜST